LM ANA SAYFA MAKALE & YAZARLAR MANIFESTO LIGHT MILLENNIUM TV
TURKCE SANAT & SANATCILAR YORUMLAR LM TV Videografya
INGILIZCE DUN & BUGUN LINKLER GELECEK SAYI
ARSIV-TANITIM SAYISI SIIRLER ILETISIM KUNYE

"Masallar" ya da "Kiyamet Gunu Yargiclari"

Dogan AKHANLI

Benim simdilerde doksanini asmis buyuk teyzemin ormanda buldugu yuzuk halen durur. Ben o zamanlar daha okuma yazmayi bilmezdim. Ama masal dinlemeyi cocuklugumda da cok severdim. Benim ormandaki evinde tek basina yasiyan buyuk Teyzem muthis masallar anlatirdi. Bir gun Buyuk Teyzem ormanda buldugu o yuzugun masalini anlatti.

Masala gore, yillar once, simdi onun yasadigi ormani Senem Hatun isminde bir kadin yurt edinmisti. Senem Hatun uzaklardan geliyordu. Yola ciktiginda karninda bir bebegi vardi. Erkek giysileri icindeydi. Aylarca at ustunde yol almis, Buyuk Teyzemin simdi oturdugu ormana varincaya kadar, at ve kopek lesleriyle dolu bir yaylayi, gecit vermeyen iki dagi, bir nehri geride birakmisti.

Senem Hatun, benim simdi buyuk teyzemin yasadigi ormani kendisine yurt edinmisti; cunku oralarda leylaklar leylak, guller gul, sumbuller sumbul gibi kokuyorlardi. Senem Hatun adina Muhammed verecegi oglunu, benim simdi Buyuk Teyzemin oturdugu ormandaki bir asmanin altinda dogurmustu. Gobek bagini kendi kesmisti. Oglunu bir musluman gibi buyutmus ve onu on sekizine gelinceye dek, benim simdi buyuk teyzemin yasadigi ormanin disina cikarmamisti.

Teyzemin masalina gore, Senem Hatun, Muhammet'i ilk kez yasi 18 oldugunda cok farkli dillerin konusuldugu bir kasabaya goturmustu. Muhammed'in annesinin disinda gordugu ilk insan yuzu bes yaslarinda sari sacli gok gozlu bir kiz cocugu olmustu. Ve gok gozlu kizin adi -Buyuk Teyzeme kim soyledi bilmiyorum!- Anahit'ti. Masalin gerisi yoktu. Masalin gerisi kaybolmustu. Belki de masalin kaybolmasinin nedeni okula gittigim icindi. Kimbilir masalin kaybolmasinin tek nedeni artik yetiskin biri olmamdi.

Buyuk Teyzem, leylaklarin leylak, gullerin gul, sumbullerin sumbul koktugu o cennet kosesinde kucuk cocuklara masallar anlatmaya devam ededursun, olaylar beni "Heinrich Boll Onurlu" sehire firlatti. Heinrich Boll'u Nobel edebiyat odulu aldigi yillardan taniyordum. Gerci Heinrich Boll'un "Saat Dokuz Bucukta Bilardo" adli kitabini satin aldigim sirada, simdi Istanbul Universitesi olan kurumun, vakti zamaninda "Harbiye Nazirligi" oldugunu bilmiyordum. Ve o tarihin bosluguna dusmus yillarda, simdi universite olan o binada, muhtemelen Mart ayinda, bir dizi toplanti yapildigindan da .... haberim yoktu. Daha o siralarda Heinrich Boll'un onceli, Thedeor W. Adorno adli bir yazarin "Auswischitz"den sonra "insan artik soluyamaz, yiyip icemez, sevemez ve okuyamaz..."(Frankurt Dersleri, Can Yay. 1989, s.23) seklinde konustugundan da haberim yoktu. Cok seyden haberim yoktu o siralarda.

Ve yillar sonra Heinrich Boll Onurlu sehirde "Cok Kulturlu Toplumlar" baslikli toplantiya da sadece o sirada yapacak baska hic bir isim olmadigi icin katilmistim. Ve tabii ki, adi gecen toplantinin unlu bir konugu oldugunu ve o konugun benim yasamimi koklu bir degisiklige ugratacagini da tahmin etmem mumkun degildi. "Ben, Ralph Giardano" diyordu konusmaci, "Yahudi kirimindan kurtulmus bir insan olarak, burada demokrasi ve insan haklari uzerine cok degerli fikirler ileri suren Turkiyeli dostlarima, 'Ermeni Sorunu Artik Mevcut Degildir?' baslikli bir belgesel film yaptigimi soyleme geregi duyuyorum. Turk Aydinlarinin 20. yuzyilin organize edilmis bu ilk 'hedefi olmayan tehcir'i karsisinda sessiz kalmalarina anlam vermekte gucluk cekiyorum..."

Salona ve ruhuma bir sessizlik cokuyor ve simdilerde doksanini asmis ve muhtemelen kucuk cocuklara masallar anlatmaya devam eden Buyuk Teyzemin yillar once bana anlattigi masalin devamini hatirlayiveriyordum birden. Ve masalin bellegimde kaybolmus bolumlerini bir kez hatirlayinca, baskalarina anlatma geregi gibi son derece tehlikeli bir ise kalkisiyor, pasifist biri oldugum icin de sokaga cikma yerine evime kapaniyor, benim simdilerde doksanini asmis Buyuk Teyzemin anlattigi masali yazmaya koyuluyordum.

Buyuk Teyzem gibi doksanini asmadigim ya da kimbilir murekkep yaladigim icin olmali, konuyla ilgili kitaplara; Alman Disisleri Bakanligi, Turkiye Bolumu 183. Dosyasina ilgisiz kalamiyor; okudukca sol yanim tutulmaya basliyor; soluyamiyor, yiyip icemiyor, sevemiyor; mesela benim sari sacli, simdilerde on yasini asmis deli kizimi, yakisikli ve delikanli ve akilli mi akilli oglumu, "hedefi olmayan bir menzile dogru" yururken hayal ediyordum...

....


" Kiyamet Gunu Yargiclari" (Belge Yayinlari, 1999) baslikli bir romanda anlattigim Buyuk Teyzemin masali bittiginde ben sanmistim ki, kabuslarim sona erecek. Benim kabuslar sona erdiginde, sanmistim ki, Turkiye'nin kabuslari da sona erecek ve hep beraber rahat bir uyku cekecegiz.

Ne saflik!... Simdi anliyorum ki Turkiye, ne zaman kendi gercegiyle yuzlesebilirse ancak o zaman benim ve Turkiye'nin kabuslari bitecek, ulkenin gokyuzunde coreklenmis duran kara bulutlari hizla dagilacak ve hep birlikte huzurlu uykular cekecegiz.

Efendim ben kim miyim?

Almanya'da yasayan olumlu bir dunyali!..

HEINRICH BOLL ONURLU SEHIR
KIRMIZI ISIKLAR & BARIS
KABUS
GOKKUSAKLARI SEHRI
KAPIYI CALAN KIMDI?
BIYOGRAFI

ANA SAYFA

INGILIZCE

@Isik Binyili dergisi Bircan ÜNVER tarafindan tasarlanmis
ve
uretilmistir. Sayi# 3, Yaz 2000, New York.