"Dunya Kadinlar Gunu "Konusmasi

Feray GIRGIN

3 Mart 2001 tarihinde, New York'ta bulunan Turk Evi'nde, Amerika Turk Kadinlar Birligi'nin baskani Feray GIRGIN, "Dunya Kadinlar Gunu Kutlamasi" nedeniyle duzenlenen etkinligin acilis konusmasinin bir bolumunu; benzer etkinliklerin devami ve yapilmis olanin da animsanmasi dilegiyle yayinliyoruz.

43 yildir New York'ta, toplumumuza hizmet veren Amerikan Turk Kadinlar Dernegi'mizin Millenium'un bu ikinci DUNYA KADINLAR GUNU KUTLAMASI'nda, sizlere hosgeldiniz demekten buyuk seref ve mutluluk duyuyorum.

Bugun, Dunya Kadinlarinin ve Amerika'da yasayan Turk hanimlarinin gununu kutluyoruz. Kimligimizi vurguladigimiz, basarilarimizi sergiledigimiz bir gun.

Her yil oldugu gibi bu yil da, kadinligimiz ve kadinlarimizla gurur duyacagimiz bu gunde, siz degerli misafirlerimiz icin, yine cok degerli bir konusmaci gurubunu davet ettik. Davetimizi kabul eden degerli konusmacilarimiza ayri ayri tesekkurlerimi sunuyorum. Bugunku "Dunya'da Turk Kadini" baslikli panelimize katilan konusmalarimiz ise:

Egitimde Kadin: Nezihe Kulaksiz
Hukukta Kadin: Av. Cigdem Acar
Tib'ta Kadin: Dr. Esra Onat
Medya'da Kadin: Bircan Unver
Sanatta Kadin: Alev Necile Dinc
Sanat  ve Bilimde Kadin: Ulku Unsoy

Bu gunun hazirlanmasinda emegi gecen tum Yonetim Kurulu arkadaslarima, bilhassa Bahar Yucel'e huzurlarinizda tebrik ve tesekkurlerimi sunuyorum.

Kadinlarin toplumda erkeklerle esit haklar elde etme istemi ve mucadelesi yaklasik insanlik tarihi kadar eskidir. Bu mucadele 1789 Fransiz Ihtilali ile doruk noktasina ulasmistir. Birlesmis Milletlerin 1975 yilini, Uluslararasi Kadin Yili ilan etmesiyle baslayan ortak mucadeleye 154 ulkenin kadinlari katilmistir. Birlesmis Milletler 16 Aralik 1977'de, 8 Mart gununu Kadin Haklari icin Birlesmis Milletler Gunu olarak kabul etti. Boylelikle Birlesmis Milletlere uye olan tum ulkelerde 8 Mart Uluslararasi Kadinlar Gunu olarak kutlanmaya baslandi.

DUNYA KADINLAR GUNU Birlesmis Milletler tarafindan 16 Aralik 1977 tarihinde Kabul edilmesine ragmen, hemen 90 yil once bu gun kutlanmaya baslanmistir. 8 Mart tarihi ise ilk kadin iscilerin harekatini onurlandirmak uzere sonradan kabul edilmistir. 1857 tarihinde New York sehrinde tekstil fabrikalarinin yuzlerce kadin iscisi, uzun calisma saatlerini, dusuk ucret ve kotu calisma sartlarini protesto icin bir grev  yapiyorlar. Yine NY sehrinde 1909 da ayni tekstil fabrikalarinin kadin iscileri bir defa daha greve kalkisiyorlar ve bunu daha onceki harekati da onore etmek icin 8 Mart'a denk getiriyorlar.

1910 yilinda Women's Socialist International denilen gurup Danimarka'nin Kopenhag sehrinde ilk kez Dunya Kadinlar Gununu kutlamaya basliyor. Birlesmis Milletler 1975 de takvimine Kadin Yili diye islemeye basliyor.Dunya Baris ve Guvenliginin saglanmasinda kadinin rolu idrak edilince 8 Mart git gide daha fazla insane tarafindan kutlanmaya ve kutuphanelerde ve degisik komunitelerde kadinin basarilarini empoze edecek ozel kutlamalar duzenlenmeye baslaniyor.

Ulkemizde Kurtulus Savasi Deneyimi ve Ataturk Inkilaplari sonucunda elde edilen kadin haklarinda kazanimlar, cagdas bir kadin yaratma yolunda atilmis onemli adimlardir.

Turk kadini caglardir erkeginin yaninda yer almis, ona omuz vermis, onu butunlemistir.

Turk anasi diger analardan farklidir. O daha yetenekli, daha ozverili, daha cana yakin ve elbette o oranda daha kutsaldir. Baskomutan cephede tanimistir Turk kadinini ve onun yigitligini. Kagnisiyla cepheye mermi tasiyan Elif'i, Nene Hatun'u, Kara Fatma'yi, Adile Hanimi tanimistir. Kadinlarimiz yasamin anlami, doganin dengesi ve toplumun da hem guvencesi, hem temelidir. Kutsal toprak gibi uretkendir,beceriklidir, elleri her ise yakisir, her isi koparir.

Turk kadininin kilim dokuyan, oya isleyen, yun egiren narin elleri Kurtulus savasimizda saban tutmus, orak tutmus, silah tutmustur. Turk anasi tarihe kendisinden ovguyle, saygiyla ve hayranlila soz ettiren Mehmetcikler yetistirmistir, Mustafa Kemaller yetistirmistir. Turk kadininin en buyuk basarisi analik gorevinde gorulmektedir.

Kurtulus Savasinda cephede savasan Turk kadimlari, Anadolu Kadinlarina buyuk fedakarliklarindan dolayi da gazan mubarek olsun demeden gecemeyecegim.

Bildiginiz gibi Dernegimizin amaclarindan en onemlisi, gururumuz Ataturk Okulu'nda cocuklarimizin ulkesine ve milletine faydali ve bilincli birer Turk Cocugu olarak yetismesini saglamak ve burada dayanismaci bir toplum yapisi kurulmasina hizmet etmektir.

Bu nedenle,"Birlikten Kuvvet, Kuvvetten'de Hizmet Dogar" sloganimizla calismalarimizi yurutuyor, insanin hayirlisi insana faydali olanidir diyoruz. Burada sizlere, annelerin, ogretmenlerin, cocuk terbiyesinde kadinin rolunu aciga sermek istiyoruz.

Ulu Onder Ataturk'te kadina verdigi onemi; "Suna kani olmak lazim ki, dunya yuzunde gordugunuz hersey kadinin eseridir" sozleriyle ifade etmistir.

Analik ve kadin icin, egitimin, tahsilin onemi konusunda kendi hayatimdan bir ornek vermek istiyorum:

1967 de  Istanbul Teknik Universitesi Teknik Okulundan Kimya Muhendisi olarak mezun olduktan sonra, Ingiliz Endustrileri Konfederasyonu'nun bursunu kazanarak.

Ingiltere'de 1968-70 yillari arasinda Petrokimya ve Plastik konularinda endustri egitimimi tamamladim. Sonra'da Manchester'deki Salford Universitesinde 2 yillik Master'imi bitirdim ve orada tanistigim Arjantin'liAvukat Pedro ile Istanbul'da evlendim. 1972-96 yillari arasinda Arjantin'de yasadim. Uc cocugum var.

Rosario-Deniz (27), Pedro-Fuat  (26) ve Maria-Feray (24) yasindalar.

Buyuk kizim Aralik 2000'de,  Hukuk tahsilini tamamladi. Oglum, Is Idaresi, Kucuk kizim da Iletisim Bilimleri tahsillerine Buenos Aires Universitesinde devam ediyorlar.

Arjantin'de 12 yillik evliligim sona erdiginde, uc kucuk cocukla, ulkemden ve sevdiklerimden cok uzak bir ulkede,  yalniz kalmistim. Kendi basima ayakta durabilmeliydim. Bu hayattaki Misyonum icin cabalamaliydim Bu misyon cok kapsamliydi. Iyi bir insan, iyi bir anne, iyi bir evlat, iyi bir vatandas, iyi bir meslek sahibi olmayi hedefliyordum

Zorluklari hayattaki misyonun delili olarak gormeliyim diyordum Buyuk gayelerimi, sahsi mesuliyetlerim olarak kabul ettim. O zor yillarda, her sene basinda gayelerimi belirledim. Daima beni mutluluga ve basariya goturecek yollari aradim.

Inandigim  4 "S' dusturumu, "Sev, Say, Sadakat  goster ki, Saadete ulasasin" herzaman cevreme tatbik ve tavsiye ettim.

Zira, aldigimiz egitimle, zor anlarda, kendimize guven, icgudu ve ic enerjimiz harekete geciyor, her zorlugu yenebiliyor ve haklarimizi mudafaa edebiliyoruz.

Monsanto Arjantin'de 5 yil, T.C. Buenos Aires Buyukelciligimizde 11 yil calisarak cocuklarimi yalniz basima yetistirdim. Disisleri Bakanligimizdan emekli oldum. ABD'e, son 14 yildir geliyordum. 4 yil once de temelli oturmak ve cocuklarima yuksek tahsilleri icin bir zemin hazirlamak gayesiyle New York'a yerlestim.

Butun bu olumlu sonuclari, analik gorevime ve aldigim egitime borcluyum.

33 yildir yurt disindayim ve her bulundugum ulkede gonullu bir asker gibi, yurduma hizmet verebildigim icin de cok mutluyum. 

1984'de, Bs.As'de, "Arjantin-Turk Ticaret, Endustri ve Turizm Odasi"ni kurarak Baskanligini yaptim. 4 yildir ATKB  Yonetim Kurulunda calisiyorum. Son iki yildir da Baskanlik gorevimi buyuk bir ozveri ile yurutuyorum. Komite ve toplumumuz icin calismalarim her zaman hayatimda onemli bir yer almistir..

Bunu yaparken de, daima,

" Etrafinda el sikirtisi yokmus ne bahis var!

  Icinden bir ses, "Aferin", desin   "O" Kafi'dir

  Zira, Hakiki Nisan,

  Gogsun disina degil, icine takilir" derim.

Kendi hayatimdaki bu ornek gibi, alinan Egitimin en buyuk yatirim olduguna inaniyorum.

Turk Amerikan Kadinlar Birligi web sitesi> http://www.atkb.org