![]() |
![]() |
![]() |
| TÜRKÇE ANA SAYFA | LM-ANA SAYFA | SANAT | ILETISIM |
| TÜRKÇE_IÇINDEKILER | ARSIV | YAZARLAR | YORUMLAR |
| INGILIZCE_IÇINDEKILER | LM-TV | TELEVIZYON | KADRO |
|
KARANLIKTA HIÇBIR
SEY KALMASIN!
|
|
Kulturel Kimligimiz* Tan
ORAL Bu ulkede yasayanlar icin, genel anlamda bir kimlik arayisindan soz edildiginde su sorular akla gelebilir: Kimlik;
Ama sanirim bu arayis, bir tanimlanamama sorunu ve bir dogru tanimlanma ozleminin varligini ortaya koyuyor. O zaman yitirilen kimlik;
Ve bu konuda nasil bir yol izlenecek?
Ilkinde konunun dagilmasi, ikincisinde de konunun kisir kalmasi sakincalari var ki, her ikisi de calismanin amacina ulasmada yetersiz kalinmasina neden olabilir. Ama sanirim konunun, katilimci demokratik serbestlik icinde tartisilmasinin yeglenmesi daha dogru olacaktir. Simdi, ceplerimizden ve dusuncelerimizden cikan kimliklere baktigimizda sunlari goruyoruz:
Olan'a, yani istesek de istemesek de kullanilmakta olan kimliklere dikkat edildiginde hemen gorulecegi gibi bu konuda bir dusunce ve kimlik birligi bulunmamaktadir. Bir anlasma yok. Bu da dogal, cunku asil olan farklilik ve bunun belirtilmesidir. Ve de boyle oluyor.
Yine ulkemizde farkliliklari belirlemede ya da ozlemleri dile getirmede kullanilan kimlikler, Dogulu ve Batili olarak nitelenebilen iki genel baslik altinda toplanabiliyor. Bunlardan bir grup;
gibi Batili genel basligi altinda toplanabilecek kimlikler. Ve digeri,
Gibi Dogulu genel basligi altinda toplanabilecek kimlikler. Bunlara zaman icinde arkeolojik, folklorik ve topografik kaynakli kulturel kalita sahip cikmayi amaclayan kimlik turleri de eklenebilir.
Kulturel kalita sahipligi gosteren kimlikler, cogunlukla gunluk yasamda "yalanci dolma" ya da "Karagoz"e sahiplenme gibi tartismalarda, veya "Hitit Geyigi", "kilim deseni" gibi simgeleri kimlik olarak kullanmada beliriyor. Ote yandan, geleneklere bagli olduklarini soyleyenler, eskiden kimlik belirten bir soyadinin bile bulunmadigini ya da cocuklarin adsiz dogdugunu, kendi cabalari ile zaman icinde kimlik sahibi olduklarini yinelerler. Yine gunumuz dunyasinda, ozellikle de gelismis Bati dunyasinda genel gidis, tek kimliklige dogru. Bir ornek: 10 rakamli bir telefon numarasi artik bir kisiyi tum dunyada yasayanlardan ayirabiliyor. O numara yalniz ve yalniz o kisiye ait. Ve onu oyle kesin tanimliyor ki, o numara ile onun yerini, yurdunu taniyor ve ona yazi-cizi ve sesle aninda ulasabiliyorsunuz. Bu, daha once insanoglunun hic tanimadigi netlikte bir tanimlama bir kisisel kimlik! Ancak kabul etmek gerekir ki, bu yetersiz. O nedenle tek kimlige dogru gidisle birlikte ceplerde cok kimlik tasimak da zorunlu oluyor ve bence ayni kapiya cikiyor. Bugun sirada bir Avrupali genc insanin kimligi, belki e kimliksizlik. Cunku kendisine kimlik sorulmasindan da, kimlik tasimaktan da, kimlik belirtmekten de hoslanmiyor. Kimliksizlik ozgurlukle esanlamli oluyor. Ama bu da baska sorunlara yol aciyor, birazdan bu noktaya yine gelecegim.
Butun bu verilerin isiginda, kimligi belirleme nedenleri ya da gerekceleri bence dort baslik altinda toplanabiliyor. 1) Bir korku var! Beni (bizi) tanimlamayan bir kimlige zorla burundurulmek korkusu. Ulkemizse siyasal gelislemeler benim istemeyecegim, benim sevemeyecegim bir kimligi bana tasitmak zorunda birakabilir! Bu olasiliga karsi cozum aramak istegi kurultay nedeni olabilir. Cozum:
Ya da.
3) Bir ozlem var. Bizi dogru tanimlayacak bir kimlik sahibi olmak. Ozledigimiz yarinki yasam bicimini simdiden tanimlayan bir kimlik sahibi olmak. (Ancak bu kimlik baskalarinca bugun kabul gormezse, sorun, yine basa donmus oluyor.) Ya da daha genislemesine bakarak, dunu, bugunu ve yarini aydinlik tutabilen, tasimaktan gurur duyacagimiz bir kimlik sahibi olmak. Kisaca bizim dunyadaki ve zaman icindeki yerimizi dogru tanimlayan, bizim herkesten farkliligimiz, ama butunun gerekli bir parcasi oldugumuzu belirten bir kimlik. Burada sorunun gizi, cozumu ve cozumsuzlugu acikca goruluyor; "Kimligimiz her herkes gibi oldugumuzu, hem de herkesten farkli oldugumuzu gostermektir." 4) Tarihsel zorunluk var! Sanayilesme, kentlesme, hiper iletisim ve etkilesim caginda, tekduze uretim ve tekduze tuketim, insnalari ve kalabaliklari birbirine benzetip birbirine asiri olcude yaklastirinca duyulan rahatsizlik, kimlik sorununu bir kimlik bunalimi olarak one cikariyor. Gercekten de insanlar, kentler, giyim, yeme, icme, muzik, dans, TV vb. birbirlerinin tipkisi olmaya basladi. Kim kimdir, eskisi gibi bir bakista anlamak zorlasiyor. Sanirim bu durum, kimlik konusunda, boyle yasayanlar ile boyle yasamaya ozenenler arasinda birbirinin tersi iki olusumu ortaya cikardi.
Cagin bu olusumlari karsisinda sozu edilen mutlu kimliksizlige ya da kimlige, isteyip de sahip olamamanin getirdigi eziklik veya bunun acisi benden cikabilir urkuntusu, kimi ulkelerin kisilerinde;
SONUC Kulturel kimligimiz konusunda cagda, gecerli ve tutarli bir secenek olusturmak ve bunu ortaya koymak icin bir kurultay duzenlenmeli: Zaman icindeki degisimin kacinilmaz oldugu gozonunde tutularak,
Iste sozu edilen kurultayin gerekceleri
arasinda bunlar olmalidir.
Yaza Cize, Tan Oral, Iris Mizah Kulturu Yayinlari, 1998, s.267-274. Bu yazi, Tan Oral'in izniyle yayinlanmistir. |
|
|
||||||||||||||||
|
||||||||||||||||
|