Kavus-
MA !!!!
Ozlemistim
seni!
Arzu Kaya URANLI
Gorunce
boynuna atiliverecegimi bilmenin sevinci kanimi kaynatiyor
icimi isitiyordu.
Sana
oyle bir sarilacaktim ki, New York'un sogunu, pusunu,
silip goturuverecekti sicakligin!
Sana
kavusacagim ani her dusundugumde kalp atislarimin
hizlandigini farkediyor; heyecanimi hissettikce daha
da heyecanlaniyordum.
Her
sey mukemmel olacakti!
Romantik
beklentiler icerisindeydim:
Mekanda
bitmeyen bir duygu seli; oyuncularda vecde varan bir
cosku. Sahneden alabildigince uzanan bir isilti.
"Oyle
bir havada geliyordum ki,
vazgecmek
mumkun olmayacakti."
Birbirimizi once gozlerimizle kucaklayacaktik. Sen,
"Hic degismemissin" diyecektin oksayan sesinle!
Ben, Guzelliginle kamasan gozlerimi utangacca kacirirken
"sen de oyle" diye fisildayacaktim!..
Oracikta
boynuna bir sincap gibi atlayip mis kokunu icime dolduracaktim.
Ellerimde sicacik ellerinin yumusakligi, oylece seni
seyre dalacaktim..
Kokun
tam animsadigim gibi olacakti. Esintili, bas dondurucu,
kiskirtici.. Her nefeste biraz daha sen dolacaktim!.
Sen kokacaktim!. Sen olacaktim...
Dilime
dudagima animsadigim tadin bulasacakti:
Taze,
gevrek bir simit citirtisinda ya da ozenle demlenmis
bir cay kivaminda...
Kulaklarima
neseli kahkahalarin dolacakti civil civil..
Ben
de kikir kikir cosacaktim fikir fikir olacaktim...
Oyle
mi oldu ya?
Sen
oldugunu bilmesem taniyamayacaktim seni!
Hayal
edemeyecegim kadar degismistin!
Yuzune,
gozune hep bildigim, ama bu denlisini hic gormedigim
telaslar hakim olmustu!
Yine
kipir kipirdin ama civiltin yoktu!
Oysa
mevsim bahardi!
"Oylesine bir havada gelmistim ki;
vazgecmek
mumkun olmamaliydi!"
Yine de atladim boynuna beni yorgun kollarinla sarip
sarmala diye..
Hayalimdeki
gibi icime mis kokunu dolduracagimi sanirken kesif
bir sigara ve egzoz kokusu doldu cigerlerime! Nefes
alamayacagim sandim! Gozlerim yasardi ama doktugum
sevinc goz yaslari degildi!
Fakat
yine de hala mutluydum... Ne de olsa sana kavusmustum!.
Kargacik,
burgacik yollarindan o saatte umulmayacak bir trafik
yogunluguyla gectim. "Artik gunun her vakti boyle"
diyordu sofor! Seni cekistirmesine icim elvermedi.
Daha fazlasina kapattim kulaklarimi.
Sustum!..
Cunku
yine de umudum vardi! Az sonra, Queens Boro Koprusu'nden
her gecistimde seni animsayarak ciz eden kalbim, kendini
Bogaz Koprusu'nden gececegimi bilmenin sevincine birakacakti.
'Ankara'nin
en cok nesini seversiniz?' sorusuna 'Istanbul'a donusunu'
diye cevap veren Yahya Kemal'in "Aziz Istanbul"
siirini, yol boyu dilime tesbih etmistim! Iste simdi
kutlama zamaniydi! "Sana dun bir tepeden baktim
aziz Istanbul!
" diyecektim kopruyu gecerken ve tum guzelligini
kare kare zihnime kaziyayacaktim yeniden! Sen ki,
sairin
'Sade bir semtini sevmenin bile bir omre deger'
buldugu kenttin!
Sonra "Seni dinleyecektim gozlerim kapali!".. Belki 'uzaklardan sucularin dinmek
bitmeyen cingiraklari' duyulacakti'...
Oysa sesin ahengini yitirmisti...
Ard
arda ne dedigini anlayamadigim naralar korna seslerine
karisiyor; herkes konusuyor ama kimse dinlemiyordu!
Ustelik
sen kaba saba olmustun! Itip kakan bir tavrin vardi.
Sikintiliydin...
Hircindin...
Caresizdin...
Icimdeki
cocuk tirsmisti.
Agliyordu!
Susturamiyordum!..
Mahzundum!.
Yorgundum...
Saskindim...
Ah
guzel Istanbul, sen boyle mi olacaktin?
Mart
2002 / New York (Bir Istanbul donusu)
Arzu
Kaya URANLI'nin Diger yazilari: http://www.sansursuz.com