|
Azinlik
Ici Azinlik Olmak!
Hayko
BAGDAT
"Turkiye
Turklerindir"di Hurriyet Gazetesi'nce ve cocuktum
ben.
Bin
milyonlarca yillik Anadolu'da, su kisacik zaman diliminin
ne oldugunu anlamaktan aciz bir cocuk!
Oysa
ebeveynlerimiz anlatiyordu bazen. Ve kocaman dunyalarin
kavranmasi gerekiyordu ama cocuktum ben.
Ilk
anladigim, bir farkimin olduguydu digerlerinden. Azinliktim,
ustelik Ermeni'ydim ve hatta Hiristiyan'dim ben. Ya
da hepsiydim ve de sonradan birlestirebilmistim parcalari.
Azinlik, yani cok olanlardan farkli, nufusu az
bir kavmin serefli bir uyesiydim. Ve biz daha
dogru, daha hakliydik onlardan.
Tamam, beraber yasiyorduk fakat en iyisi bile hassas
zamanlarda, yeri geldi mi ayirirdi bizi ve uyanik olmaliydik.
Her sey ne de guzeldi aslinda o zamanlar. Biz ve onlar.
Ama biz guzel, biz dogru, biz mesru... Her cumlem bir
parantezle acilip bir parantezle kapatiliyordu ve ben
guven icindeydim.
Kimligim
tarifliydi ve 20 sayfaydi o zaman kimlikler... Belki
de tek sayfa olmaya mecbur tutuldugunda nufus cuzdanim,
hangi bilgileri sigdiracagima karar verememek sarsmisti
ilk beni. Ya da Sadri Alisik'in, o cocuklugumun puslu
efsanesinin bizim kavimden olmadigini anladigimda sasirmistim
kuvvetle. Kotu orneklerle komsu kavimlere guvensizligimi
pekistirmek guven veriyordu bana. Ama ah Sadri Alisik.
Sen bizden olmaliydin... Benim kafami ilk sen karistirdin...
Senin
yuzundendir Ada'da Bulent'in cenazesini sabaha kadar
o garip minareli caminin kapisinda beklerken diger kavimdaslarimin
bana hayretle bakmasi.
Artik
ben butun kalbimle sevmek istiyordum. Dikkatli olmadan,
korkmadan, guvenerek... Biraz gizli santraforluktu ve
icten degildi obur turlusu. Bana ters geldi.
Ve
ben iyice sasirinca tek sayfa kimligimi nasil dolduracagimi,
aidiyet duygumu yitirdim ve yirttim attim o kagit parcasini.
Artik milli, artik dini motivasyonlarla bakamiyordum
hicbir insan evladina. Ve maalesef azinligimin icinde
biraz daha azinlik kalmistim ben.
Hicbir
limanda hicbir cimaciya uzatamiyordum halatimi ve yorulmustum
acik denizlerde yuzmekten. Bir de Orhan Veli cikmisti
basima "Garip" hikayelerle karistiriyordu
kafami ve benden baskasi anlamiyor, hissetmiyordu sanki
onun duygusunu. Cocukluk dunyami ceviren carklar "tak"
etmisti.
Sosyallesmistim.
Oysa
Tunceli'de askerken bile Rumca, Ermenice kasetlerle
haykiriyordum ozlemimi Munzur'a. Laf aramizda biz de
Hakan Tasiyan'dan "Doktor" sarkisi.
Eh,
boyle gecince cocukluk ve genclik, "O zaten hep
daciklerle dolasir" diyordu medeniyetimin krallari.
Oysa ben digerlerinin yaninda hep "bizim"
tarafa yakin duruyordum. Ortalarda kaldik yani!
"Asimilasyon"
diye korkuyorduk 6 milyarlik dunyanin 60 bin kadarini
olusturan Istanbul Ermenileri ve ben her zamankinden
fazla ozlerken "Bartev"in sarkilarini, artik
daha iyi tarf ediyordum 2001 yilinin "Azinlik Ici
Azinlik" Hayko'sunu.
Maalesef
akvaryumun icindeki Japon baligi kalamadim, ozgurlestim
ve ancak boyle ifade edebildim varligimin yeryuzundeki
durusunu kendime.
Herkesin
ailesindeki, 6-7 Eylül'de onlar› yagmadan
kurtaran kahraman, obur kavimden insanlarin hikayesi
daha cok etkilemisti beni yagmaya gelen yuzlerce insana
kiyasla. Barisiktim artik Anadolulugumla ve utanmiyordum sarkliligimdan.
Ve
hala kiziyorum biraz da "Ermeni cemaatinin cikarlari,
Turkiye Cumhuriyeti Devleti'nin cikarlariyla ortaktir"
nutuklarina. Cunku biliyorum "benim" ve "onun"
cikarlarinin bizleri bastirmis ve dar gomleklerle sikmis
zihniyetlerle ortak ortak paydada kesisemeyecegine.
Karistirdik her seyi birbirine. Asimile olmadan karisabilir,
sevebilir, rengimiz turuncudan mora donmeden kalabiliriz
bu topraklarda.
Kiyimlar,
6-7 eylul'ler, Vakif Arazileri Yasalari, Milli Egitim
esitsizlikleri, vs. Bunlari Tayfun, Belma, Oya, Uraz
istemedi. Onlar annemin yemegini benden cok seviyorlar
cunku. Ve onlarla tamamlayabilir ve yasayabiliriz ancak
mutlulugumuzu. Bizi biz gibi sevenlerle.
Butun
gokkusagi renklerinin yan yana dizili durmasi veya karismasi
korkutmuyor artik beni. Korkmuyorum paylasmaktan ve
paylasilmaktan. Oysa yedi rengi alacakaranliga cevirmeye
calisanlar degil midir aslolan hakimiyet?
Sanayilesenler,
Uluslasanlar, Soguk Savasanlar, Globallesenler, Terorist
Pilotlar vez 60 bin Istanbul Ermenisi.
Sigamiyorum
bu kabuga ve bir sablonla cizmeyin artik beni.
Hepiniz
kadar Ermeni, hepiniz kadar topik seven, hepinizden
cok insan kalabilmek kaygisidir benimki.
Farkindayim
ve anliyorum.
Ve
direnisimi Ridvan Akar'in anlattiklari ile "sokakta
Ermenice konusma!"ktan korkan zihniyetler arasinda
kiyasliyorum ben.
Taraflar
arasi sikismisliktansa, taraflar ustu humanizmi yasamak
mutlu kiliyor biraz beni. Mihtariyan mezunu olacak kadar
milli, Mayis dualarini kacirmayacak kadar dini, insanligimi
koruyabilecek kadar ozgur kalmak istiyorum biraz.
Ve
klarnet calmak isterdim en cok.
Her
dinleyisimde duduk beni aglatsa da...
Ve
uzuldum Fenerbahce'nin 0 puan cekmesine...
Ve
boyle tarif edebiliyorum kendimi!
Olumlu
dunyanin italikligini bilsem de...
Otekiyim
biraz.
Duygumu
paylasabilenlere...
© Hayko Bagdat, Istanbul, Ocak
2002
|