|
"Kendimi
WTC'e Giderken Buldum."
Nihal
SARAN
Gecen
haftalardan birinde tum cesaretimi toplayip eskiden
World Ttrade Centerin bulundugu yere gittim. Bugune
kadar eminim bu konuda cok seyler okudunuz, goruntuler
hepimizin hafizasinda hala cok taze ancak ben yine de
sizlerle paylasmak istedim.
Bugun 11 Eylul'un uzerinden tam 3 ay gecmis, ulke de
tum televizyonlar kayiplari aniyor, saygi durusunda
bulunanlari gosteriyor.
Ben olayin oldugu gun kucuk kizimi okula birakip eve
donmus ve erken saatte televizyonu acip seyretmeye baslamistim.
Ilk bina da ki yangini once normal bir yangin zannedip
tam o sirada ikinci ucagin diger binanin arkasindan
cikmayip carptigini ve bu sirada Pentagon ve Washington
haberlerinin ekran bolunup kucuk haberler halinde verilisini
seyrederken olayin hangi boyutlara ulasacagini tahmin
etmeye calisiyordum. Dogrusu korkmaya baslamistim, kimdi
bu gozu donmus insanlar, daha neler olacakti, butun
bunlar yapanlarin yanina kalmamaliydi ve kalmayacakti.
Savas naralari atilmaya baslamisti. Oyleyse bizi neler
bekliyordu?
Butun bunlar bir yana New York'ta yasadigim icin olay
yerini hep gormek istedim, onceleri yollar kapaliydi,
uzunca bir sure zaten televizyonlar surekli gosterdiginden,
gitmeyi hep erteledim, yanima arkadas aradim, kime sorsam
gitmek istiyor ama... Bir turlu olmuyordu.
Neyse nihayet
gecen hafta baska yere giderken guzergahim kendiliginden
degisti ve kendimi WTC'e giderken buldum. Metrodan tahminen
burada inmeliyim diyerek indim ve yer yuzune ciktim.
Elimde haritam yon belirlemek icin sagima soluma bakarken
arkama dondum ve iste o an celik yiginlarini gordum.
O zaman havada ki garip kokunun nedenide anlasildi,
inanin abartmiyorum agzimdan "Nasil yaparsiniz,
bunu nasil yaptiniz, olamaz boyle birsey", sozcukleri
pespese kendiliginden dokuluyordu, yolun ortasinda kendi
kendime konustugumu farkettim, cakilip kalmisim, o sira
da celigin uzerine su sikmaya basladilar. Sonradan ogrendim,
onca sogumasina karsin su an 600 derecelik isi varmis.
Inanilmazdi o binalar varken hic farketmemisim ne kadar
buyuk bir alan kapliyorlarmis, yakinlarinda ki binalardan
bazilarininda cepheleri hasarliydi, kirliydi, kimi yas
tutar gibi siyah ortulere burunup sanirim tozdan v.s.
korunmak, biraz da kendini baska gozlerden saklamak
istemisti. Binanin ayakta kalan bazi celik parcalari
var insanligin utanc abidesi gibi hala ayakta duruyor.
Bu arada bunlari hala
uzaktan
gorebildiginizi soyleyeyim.birkac blok oteden
bu goruntulere sahip olabilirsiniz, paravanlarla kapali
tum cevresi, sadece bloklar arasinda ki yollardan ne
kadar gorebilirseniz.
Saskinligim gecince etrafima bakmaya basladim, bulundugum
yerdeki binalarin cogu cephelerini temizlemisler ama
yine de bir gariplik var, bos bir kat dikkatimi cekti,
tum cephesi cam, icerisi toz toprak, terkedileli cok
olmus gibi ayrica bazi is yerleri kapanmis, bazilarida
cok iyi is yapiyor, ziyarete gelenler oldukca yogun,
kayip ailelerinin olusturdugu , resim, cicek, hatira
esyalarin oldugu,
kaybiniz olmasa bile iki satir yazmak istediginiz,
ki cogunluk yaziyordu, bezler duvarlarda asili. Ben
enkazi gorebilecegim her yerden gormeye calistim, celigin
nasil sac telleri gibi birbirine girmis oldugunu, katlarin
birbirinin ustune nasil kagittan yapilmiscasina yattigini
uzulerek seyrettim. Etrafimda ki kalabaligin yuzlerinde
ki ifade de hep ayniydi, "Nasil olabilir boyle
birsey" diyen, acidan gerilmis ifadeler gordum.
Zaten ilk gordugum anin hemen sonrasinda esimi aradim, paylasmak istedim sanirim,"cok
kotu, hala cok kotu gorunuyor, havada da kotu bir koku
var demisim".
Hayat elbette ki normale dondu, aylarca gerekmedikce
toplu tasima araclarini kullanmadik, ucak dustu inanmadik
kaza olduguna, anthrax virusunu supheyle karsiladik,
ancak yasam devam ediyor tum iyi ve kotu yanlariyla.
Ben son soz olarak sunlari soylemek istiyorum, insan
aklinin siniri yok, o sinirsizligi insanligin iyiligi
icin kulanmasini diliyorum. Cocuklarimiza savasin ,
terorun, acligin olmadigi, herkesin insanca yasadigi
bir dunya birakabilmeyi hayal ediyorum.
Sevdiklerinizle, mutlu ve saglikli bir yasam diliyorum
hepinize.
Aralik
2001, New York
|